6 Kasım 2014 Perşembe

FATURA MÜFETTİŞLERE KESİLDİ


03.Kasım.2014 tarihli TAKVİM gazetesi, iki İş Müfettişinin maden sahipleriyle beraber çekilen fotoğraflarını 1. sayfadan "Yüz Karası" manşeti ile verdi.
Aynı Fotoğraf orta sayfada ise "Kara Vicdanlılar" manşeti ve "Zehir Zıkım Olsun" alt manşeti ile verildi.
Haber ise şöyle; "Denetçiler gelmeden patronların haberi oluyordu. Patronlar onları lüks araçlarla alıp otele götürüyorlar, her türlü ihtiyaçlarını karşılayıp akşamda içki masalarını kuruyorlardı. Sonra da göstermelik olarak ocağa geliyorlardı" 
Bir fotoğraftan hareketle, bu kadar acımasız manşetleri atmak ne kadar gazetecilikle bağdaşır, tartışılması gereken bir konu.
Ayrıca;
"İçki Masası" deniyor, ben masada içki kadehi göremedim.
Karaman veya Ermenek'teki "Lüks Otel"ler, Müfettişlerin kendilerine fatura karşılığı ödenen "konaklama ücreti" ile çok rahat kalabilecekleri oteller... 
Bir denetim elemanının yemekle, hatta çay ile mesleğini satabileceğine inanmak ise denetim elemanına yapılacak en büyük hakaret...(Tabii bu algının oluşmasında, çok az sayıda da olsa bazı denetim elemanlarının olumsuz davranışlarının da payı var)
Çay demiken bir parantez açmak gerek...
Bundan 30 yıl önce, mesleğe ilk girdiğimiz günlerde, üstatlar bu çay konusunu tartışırdı. Bazıları denetimlerde (özellikle soruşturmalarda) yöneticilerin çayını içmezlerdi, bir bölümü de "Müfettiş bir çaya mı satılacak." diye, denetlenenin müfettişe antipati ile bakmasına neden olan bu katı uygulamaya karşı çıkardı...
30 yıl sonra bile, hem de Başbakanın ağzından, bu konuyu tartışıyor olmak üzüntü verici...
Sayın Başbakanın bu sözü söylemeden önce, şu soruları kendisine sorması gerekirdi...
* Müfettişin çay içmesini etik bulmayan bir anlayış, bir bakanın milyonluk saati hediye (?) kabul etmesine neden tepki göstermez?
* Çay teklifi reddedilen insanların, onurunu kırmaya, kendini suçlu hissettirmeye devletin ve devlet memurunun hakkı var mıdır?
* Bir müfettiş çayı reddederken, kendi onurundan şüphe duymaz mı?
İş Müfettişi arkadaşlar genel uygulama olarak denetledikleri iş yerlerine denetledikleri kurumun arabaları ile gidip geliyorlar. Bu yanlışsa, bu yanlışın sorumluları müfettişler değil, araç tahsis etmeyerek, araç ücreti vermeyerek bu durumun "gelenek" haline gelmesine göz yuman Çalışma Bakanlığı yetkilileri.
O işverenlerin, yöre milletvekilleri ile veya Enerji Bakanlığı yetkilileri ile fotoğrafları yok mudur? Şüphesiz vardır. Gerçek gazetecilik onları ortaya çıkarmakta...
Müfettişlerin hataları, yanlışları varsa en ağır bir şekilde cezalandırmalıdır.
Ama;
* Madenlerde neden Sendika olmadığını veya Sendikaların neden görevini yapmadığını,
*Maden izinlerinin neden Başbakanlıkta toplandığını ve izinlerin nasıl verildiğini,
*Madenlerin denetim sürelerin neden kısa olduğunu, İş Müfettişi olarak çalıştırılan Maden Müfettişi sayısının yeterli olup olmadığını,
* Tüm kurumların denetim birimlerinin tek çatı altında toplanmasının, bu tür olayları azaltıp azaltmayacağını, daha etkin bir denetimi, (İş güvenliği denetimi/ Mali denetim/ Madencilik teknikleri /Siğgorta vb) sağlayıp sağlamayacağını,
*Son zamanlarda maden kazalarındaki artışta ilgili bakanlıkların yöneticilerinin beceriksizliğinin, yetersizliğinin rolü olup olmadığını,
*Denetimin ne kadar bağımsız olduğunu,
*Ve Denetim Elemanlarının raporlarındaki önerilerin ne ölçüde hayata geçirildiğini,
Tartışmayacaksınız...
Sonra suçu, yok etmeye, kaldırmaya çalıştığınız bir mesleğin mensuplarına; denetim görevini zor şartlarda yapmaya çalışan müfettişlere yıkacaksınız.
Gerçek suçluları arayacaksanız;
Siyasetin, sermayenin ve bürokrasinin tepelerinde arayacaksınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder